Ekrem İmamoğlu: İstanbullu için bu seçimin üç
anlamı var: 1- Ekonomi! 2- Ekonomi! 3- Ekonomi!
Ekrem İmamoğlu: Sorularınıza kendi vicdanınızla cevabınızı
verdikten sonra hiçbir başka sese kulak vermeyin: Basın mührü!
İmamoğlu: Aşkınız bu mu? Sevdanız bu mu?
İmamoğlu: ”Atatürk Olimpiyat stadı atıl kalmayacak, enerji üretecek!”
İmamoğlu’ndan ”ucuzluk” için ”4 artı 1” formülü!
CHP’nin İBB Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, Kent Enstitüleri’nden ”Olimpiyat Stadı’nın çatısına güneş panelleri”ne kadar projelerini açıkladı, kadınların, çocukların, gençlerin, işsizlerin ve tüm ”kent mağdurları”nın sorunlarını nasıl çözeceklerini detaylarıyla açıkladı. 31 Mart yerel seçimlerinin önemine dikkat çeken İmamoğlu, ”Sadece oy verenler açısından değil, onların aileleri, hane ekonomileri, çocukları ve hatta doğmamış çocuk ve torunları için bile önemli bir karar vereceksiniz” dedi. İmamoğlu, ”Hangi aday İstanbul’un potansiyelini yeniden açığa çıkarabilir? Hangi aday tüm adil bir şekilde tüm İstanbulluları kucaklayabilir? Hangi aday insanlarımızın refahını, mutluluğunu ve özgürlüğünü artırabilecek enerjiye, iradeye ve vizyona sahip? Hangi aday çeyrek yüzyıldır yapılan yanlışları, ihanetleri tekrar tekrar yapmayacak bir ortak akıl yaklaşımına sahiptir? Hangi aday İstanbul’u yeniden bir hoşgörü başkenti ve küresel çekim merkezi yapabilir? Hangi aday belediyecilikten anlar? İnsana saygıyı ve kentte özeni temel ilke kabul ederek sana hizmet edebilir? Bu sorulara kendi vicdanınızla cevabınızı verdikten sonra hiçbir başka sese kulak vermeyin: Basın mührü” diye konuştu. İktidarı, insanların gerçek sorunları yerine 18’nci yüzyılda kalmış “çılgın proje”ci yaklaşımlarla propaganda kampanyaları yapmakla eleştiren İmamoğlu, ”Bu insanlar, bunu hakkediyor mu? Aşkınız bu mu? Sevdanız bu mu? ‘Gönül işi’ belediyecilik dediğiniz bu mu Allah aşkına” dedi. İmamoğlu, ”4 artı 1” formülüyle kente ucuzluk getireceklerini açıkladı: ‘Gıdaya, ulaşıma, eğitime ve suya harcadığı parayı azaltacağız. Bunlar, İstanbulluya rahat nefes aldıracak. Bunlara ek olarak ‘+1’ diyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal yardım bütçesini 3 katına çıkaracağız ve bu kaynağı vatandaşa sunacağız.” İmamoğlu’nun en ilginç projelerinden biri de ”Atatürk Olimpiyat Stadı atıl kalmayacak, enerji üretecek” diyerek, kompleksin çatısına güneş enerjisi panelleri yerleştireceklerini ifade etti.
ŞİŞLİ / İSTANBUL
Millet İttifakı’nın CHP İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, Şişli’deki Bomonti Hilton Oteli’nde gerçekleştirilen ”İstanbul Çözümleri Tanıtım Toplantısı”nda konuştu. İmamoğlu’nun konuşması, tercüman tarafından işaret diline çevrildi. İmamoğlu, yaklaşık bin kişinin katıldığı toplantıda yaptığı konuşmasını slaytlarla destekledi. 31 Mart yerel seçimlerinin önemine vurgu yapan İmamoğlu, ”Sadece oy verenler açısından değil, onların aileleri, hane ekonomileri, çocukları ve hatta doğmamış çocuk ve torunları için bile önemli bir karar. Türkiye için önemli bir karar’ dedi. İstanbul’un Türkiye’nin gelişmesinin ana gücü olduğunu ifade eden İmamoğlu, İstanbul’un kapasitesinin ve potansiyelinin heba edilmesinin Türkiye’nin global rekabette sınıf düşmesi demek anlamına geleceğini kaydetti. Yerel seçim üzerinden ”beka sorunu” propagandası yapılamasını eleştiren İmamoğlu, ”Haftalardır sokakta, pazarda, iş yerlerinde, kampüslerde İstanbullular’la konuşuyorum. Onlara bu seçimin anlamını soruyorum. Sizlere zengininden fakirine, gencinden yaşlısına, işsizinden işverenine, sanatçısından sporcusuna, kadınından erkeğine İstanbullunun bu seçimi nasıl gördüğünü söyleyeyim. İstanbullu için bu seçimin üç anlamı var: Ekonomi! Ekonomi! Ekonomi!
”Umutsuzluk 7 tepenin dışına taşmış”
”Siyasetten nemalanan küçük bir azınlık dışında gelecek korkusu tüm İstanbul’u sarmış. İşsizlik almış başını gidiyor. Umutsuzluk 7 tepenin dışına taşmış” diyen İmamoğlu, sözlerini sürdürdü; ”Bu muhteşem şehirdeki hayat epeyce bir süredir akıl, sağduyu ve uzlaşmayı reddeden bir yönetim anlayışı ile tam bir kaosa çevrildi.
Son yıllarda şehri yönetenler, İstanbullunun gerçek sorunlarına çözüm üretmeyi unutup, 18’nci yüzyılda kalmış “Çılgın proje”ci yaklaşımlarla propaganda kampanyaları yaptılar. Ormanları, su havzaları yok edilmiş, deprem toplanma alanlarına rezidanslar dikilmiş, daha deprem olmadan insanların evlerinin “bir gece ansızın” başlarına yıkıldığı, trafikte saatlerin, ömürlerin tüketildiği, insanların yüzünün gülmediği, kimi mahallelerinde kalpleri acıtacak bir yoksulluğun yaşandığı, en küçük bir yağmurda evlerin su bastığı, insanların sele kapılıp can verdiği, trafiğin saatlerce kilitlenip ömür törpüsüne dönüştüğü bu şehir, bu insanlar, bunu hakkediyor mu?
Aşkınız bu mu? Sevdanız bu mu? ‘Gönül işi’ belediyecilik dediğiniz bu mu Allah aşkına?
”Kriz var hanımlar, beyler…”
Basının, hiçbir demokratik ülkede olmayacak kadar dengesininin bozulduğunu ve tam ”beyin yıkama şebekesine” dönüştürüldüğü saptamasını yapan İmamoğlu, ”Medyanız ne kadar saklamaya çalışırsa çalışsın, Kriz var hanımlar, beyler! Derin kriz! Can yakıcı, yuva yıkıcı kriz! ‘Beka sorunu’ diye İstanbullu’yu boş yere uyutmaya çalışmayın. Şapka düştü, kel göründü! Mızrak çuvala sığmıyor. İstanbullu her şeyin çok, ama, çok farkında. Bu büyük ekonomik çöküntüye, bu büyük alt üst oluşa rağmen, ben, sokaklarda başka bir şey daha görüyorum. Çocukların, kadınların, gençlerin gözlerinde; eli öpülesi her yaştan annenin dualarında bir büyük umut ışığı görüyorum” dedi.
”Yeni bir başlangıç…”
Tüm bu olumsuzluklara rağmen dipten ”derin bir umut dalgası” geldiğini vurgulayan İmamoğlu, İstanbul’un ”yeni bir başlangıca” hazırlandığını belirtti. Her gün ”yeni yol arkadaşları” ile tanıştığını ifade eden İmamoğlu, ”Ne yapacaksak onlarla, büyük İstanbul İttifakında etrafımızda toplanan bu şehrin asli gücüyle, İstanbullular’la birlikte yapacağız. Evet, kriz var, inanılmaz bir iş bilmezlik var, yoksulluk, yolsuzluk, israf var, umut kırıcı bir işsizlik var, trafik var, kaos var. Evet, ihanet var. Ama İstanbullu anladı ki; çözümü var” diye konuştu.
”İstanbul ayağa kalkacak”
”İstanbul’u yeniden ayağa kaldıracak ve insanlara hayatı kolaylaştıracak çözümlerimiz var” diyen İmamoğlu, hayalindeki İstanbul’u, ”Adil, yeşil, yaratıcı, kadın dostu, girişimci, engelli ve çocuk dostu bir kent olarak” şeklinde tanımladı. ”Öncelikli işimiz ve derdimiz hayat pahalılığı” diyen İmamoğlu, ”Bu koşullarda İstanbul’da çocuk okutmak, karın doyurmak, yaşlıya bakmak zor. Biz, İstanbullu’nun cebinden çıkan parayı mümkün olduğunca azaltacağız. İstanbullular’a verilen sosyal yardımları mümkün olduğunca artıracağız” dedi. İmamoğlu, hayat pahalılığıyla mücadeledeki formülünü de açıkladı: 4 artı 1.
4 artı 1’in açılımı
İmamoğlu, ”4 artı 1”in açılımını da yaptı: ”Çok önemli 4 harcama kaleminde İstanbullu’nun cebinden çıkan parayı azaltacağız. Gıdaya, ulaşıma, eğitime ve suya harcadığı parayı azaltacağız. Bunlar, İstanbulluya rahat nefes aldıracak. Bunlara ek olarak ‘+1’ diyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal yardım bütçesini 3 katına çıkaracağız ve bu kaynağı vatandaşa sunacağız. Sofrada yenen yemeği, ucuz ve sağlıklı hale getireceğiz.
”Tanzim, utanç manzarası!”
İmamoğlu, ”Seçim öncesi, kış ortasında devreye sokulan ”Gıda Tanzim Noktaları”nda vatandaşı saatlerce kuyrukta bekletmek, sınırlı kiloda alışverişe müsaade etmek bir çözümmüş gibi görünse de bu, 2019 Türkiye’sinin utanç manzarasıdır” diyen İmamoğlu, bu uygulamanın millet açısından onur kırıcı olduğunu vurguladı. İmamoğlu, ”Esnafı ezen, pazarcıyla rekabet eden bir yöntemle yapacaksınız bunu. Taşıma suyla değirmen dönmez. Bu sürdürülebilir bir yöntem değildir. Sadece bir seçim manevrasıdır. İktidar, her zamanki gibi krize girdiği bir konuda, ‘Acaba sosyal demokratlar bu konuda daha önce ne demişler, ne yapmışlar’ diye bakıyor. Yıllar önce ortaya koymuş olduğumuz çözümleri taklit ediyor. Ama projelerin içini boşaltıp sadece seçim için kullanıyorlar. Krizi iyiden iyiye derinleştiriyorlar” diye konuştu.
”Şeker fabrikalarını kapat,
tanzim satış noktası kur!’
Son 10 yılda Türkiye’nin, 6 İstanbul büyüklüğünde tarım toprağını kaybettiği bilgisini paylaşan İmamoğlu, çiftçilerin yaşadığı sorunları sıraladı: ”Bırakın mazotu, elektriği, gübreyi, domates tarladan sofraya gelene kadar oluşan fiyattan devlet, yüzde 15 vergi alıyor. Yani devlete payını vermeden tencereyi kaynatma şansımız yok. Siz şeker fabrikalarını daha dün satmışken, bugün tanzim satışlardan, kooperatiflerden bahsediyorsunuz. Kim inanır Allah aşkına? Sebze-meyvedeki yüzde 65 enflasyondan siz sorumlusunuz.”
”Çözüm bizde”
”Ama çözüm yine bizde” diyen İmamoğlu, şunları söyledi: ”Bu devasa şehir kendi yakın çevresinden, kendi kırsalından beslenemiyor. Biz bu gidişatı tersine çevireceğiz. İstanbul yakın çevresi olan Trakya ve Marmara Bölgesi için ‘Bölgesel Ölçekte Tarımsal Koruma ve Üretim Planı’ hazırlayacağız. İstanbul çevresinde yapılan tarımsal üretimi verimli hale getirip, artıracağız. Tarıma elverişli topraklarımızı kesinlikle koruyacağız. İBB’nin gücüyle bölgedeki üretici birliklerini ve kooperatifleri destekleyeceğiz. Böylelikle esnafı, pazarı, manavı, kooperatifleri ve belediyeyi kapsayan ‘Üreticiden Tüketiciye Gıda Zinciri’ oluşturacağız.”
”Kent Gıda Konseyi kurulacak”
”Kent Gıda Konseyi” kuracaklarını belirten İmamoğlu, ”İstanbullu, ne yediğini bilecek. ‘Yediklerim beni kanser mi ediyor’ şüphesini aklına getirmeyecek. Kent Gıda Konseyi, afet durumları için gıda stoklarının oluşmasını sağlayacak ve israfı engelleyecek. Bunların yanı sıra, ‘Halk Süt’ ve ‘Kent Lokantaları’ gibi projelerimizle İstanbullunun ucuz ve güvenli gıdaya erişimini sağlayacağız. Halk-Süt’ü ihtiyacı olan bölgelerde çocuklarımıza ücretsiz dağıtacağız. Etin sofralarımıza güvenli, sağlıklı ve ucuz gelmesi için öncelikle Türkiye’de ‘Tarımsal Alt Bölgeler’ belirleyeceğiz. Buralardan temin edilen hayvansal ürünlerin işlenmesi, denetlenmesi, paketlenmesi, korunması ve pazarlanması için ‘Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri’ kuracağız. Yani hem sebze, meyve, et ve süt sürdürebilir şekilde ucuzlayacak. Hem de tüm bu projeler doğrultusunda açılacak tesislerle istihdam sağlayacağız” dedi
”Ulaşım ucuzlayacak”
”İstanbullunun ulaşıma harcadığı parayı azaltacağız” diyen İmamoğlu, anne ve çocukları için gerçekleştirecekleri projelerin ayrıntılarını açıkladı: ”Yeni bebeği olan bir anne, çocuğu 4 yaşına gelene kadar ulaşımdan ücretsiz yararlanacak. Çocuklar 12 yaşına kadar toplu taşıma araçlarına ücretsiz binecek. Öğrencilerin aylık 85 TL olan kartını 50 TL’ye düşüreceğiz. 25 yaşın altındaki tüm gençler toplu taşıtlardan yüzde 40 indirimli faydalanacak. Toplu taşımada ilk aktarmalar ücretsiz olacak. Yapacağımız tüm bu projelerde gönüllü emek koyan, katkı sunan yurttaşlarımız da ulaşımdan ücretsiz faydalanacak. Resmi ve dini bayramlarda da toplu taşıma tüm halkımıza ücretsiz olacak.”
”Eğitim harcaması azalacak”
İstanbullu’nun eğitime harcadığı parayı azaltacakları bilgisini paylaşan İmamoğlu, ”500 bin öğrencinin kırtasiye ve üniforma masraflarını karşılayacağız. Yemekhanesi olmayan okullarda kumanya dağıtımı yapacağız. Hiçbir anne, okula çocuğunu yollarken, ‘Bu çocuk gününü aç mı, açıkta mı geçirecek’ sıkıntısı çekmeyecek. ‘Mahalle Evleri’nde ücretsiz etüt merkezleri oluşturacağız” dedi. ”İstanbullu’nun suya harcadığı parayı azaltacağız” diyen İmamoğlu, suda hanelere yüzde 40 indirim yapacaklarını vurguladı. İmamoğlu, ”5 yılın sonunda altyapı çalışmalarını tamamladığımızda, İstanbullu musluktan temiz su içebilecek” diye konuştu. İmamoğlu, ”Bazıları çılgın fikirler peşinde koşuyor olabilir. Ama onlara hatırlatmak isterim ki, bugün bu şehirdeki her 4 gençten biri işsiz” dedi ve çözüm sözlerini şöyle sıraladı:
”İstihdam ve eğitim…”
”Kadınlar ve çocuklar…”
İmamoğlu, ”Bu şehirde yoksulluk artık diz boyu. İşbaşı yapar yapmaz İBB’nin sosyal yardım bütçesini 3 katına çıkaracağız” diyerek, bu konudaki projelerini de şöyle anlattı:
”Çocuklar…”
”Bu kenti çocuklara geri vereceğiz’ diyen İmamoğlu, bu konudaki projelerine de sunumunda yer verdi:
”Gençler…”
İmamoğlu, gençleri de unutmadı:
”Yaşlılara ev içi duman-gaz dedektörü”
Yaşlılar da İmamoğlu’nun projelerindeki yerini aldı:
”Engelliler rahat edecek”
İmamoğlu’nun engellilere yönelik projeleri ise şöyle:
”Mahalle kültürü yaşatılacak”
İmamoğlu, ”mahalle kültürü”nün yaşatılacağı projelerini de açıkladı:
”Kültür ve Sanat Meclisi kurulacak”
Kültür-sanat projeleri de İmamoğlu’nun konuşmasında yer aldı:
”İstanbul’un hikayesi yazılacak”
İstanbul’un tarihi özelliklerine vurgu yapan İmamoğlu, bu kapsamda geliştirecekleri turizm projelerini de açıkladı:
‘İBB ekonominin lokomotifi olacak”
”İBB, bu büyük ekonominin lokomotifi olacak” diyen İmamoğlu, iş dünyasını da mesajlar verip, projelerini açıkladı:
”Esenler’e Teknokent projesi”
İmamoğlu, teknolojik yatırım projelerini de şöyle açıkladı:
”Spor deyince aklımıza Başakşehir Spor Kulübü gelmeyecek”
İmamoğlu, ”Sporu, İstanbul’un her yaşına ve her alanına yayacağız” diyerek bu konudaki projelerini de anlattı:
”İstanbul, herkes için yürünebilir bir şehir haline gelecek. Şehirde yürüyen, hareket eden İstanbulluların da teşvik edileceği bir sistem kurmak istiyoruz” diyen İmamoğlu, daha önce dile getirdiği ”Yürü be! İstanbul” projesine de konuşmasında yer verdi: ”İstanbullular yürüdükçe puan biriktirecek. Biriktirdikleri puanlar ile Büyükşehir Belediyesi’nin ulaşım, kültür-sanat ve diğer sosyal etkinliklerinden ücretsiz faydalanabilecekler.”
”Metro önceliğimiz”
İmamoğlu, ”Yürünebilir bir İstanbul’dan… Ulaşılabilir, erişilebilir, konforlu ve güvenli bir İstanbul’a geçmek istiyorum” diyerek, öncelikli hedeflerinin metro yatırımları olacağını yineledi. ”630 kilometre metro hattı ile 10 yıl içinde İstanbul, entegre bir raylı sistemi altyapısına kavuşmuş olacak” diyen İmamoğlu, ”Yeşil alanlarla bütünleşik 500 kilometre uzunluğunda bisiklet yollarımız olacak. İstanbullular için hem yürüyerek hem de bisikletli bir şekilde bir yerden bir yere güvenli bir şekilde erişebilecekleri doğal parkurlar olacak. Son çeyrek yüzyılda betonlaşmanın sınır tanımaz şekilde ne kadar tahrip ettiği malumunuz İnsanlarımız gençlerimiz çocuklarımız nefes alabilecekleri 1 metrekare yeşile muhtaç” şeklinde konuştu.
”İstanbul’un kuzeyine yaşam koridoru”
İmamoğlu, ”yeşil’ ve depreme hazırlık projelerini de şöyle açıkladı:
”Bilimsel ve uzun vadeli çözümler üreteceğiz”
”İstanbul’un geleceğini tüm kesimler ile birlikte çizeceğiz.
İstanbul günübirlik planlara yönetilecek bir şehir değil” diyen İmamoğlu, çözümlerinin ”bilimsel veriler ışığında ve uzun vadeli” olacağını belirtti. İmamoğlu, ”Bu ilkeler doğrultusundaki model ve planlarımızı, ‘İstanbul Metropolitan Bölge Planlama Ofisi’nde kurgulayacak, tüm kesimlerin görüşlerine açık bir şekilde, adil bir müzakere sürecinden geçireceğiz. Oluşturduğumuz ‘Kent Anayasası’ bize yol gösterecek. Artık İstanbul yönünü bilecek, hedeflerine doğru hızla ilerleyecek. İstikrar sağlayıp, ekonomik sektörel gelişimi sağlayacak” dedi.
”Vizyonu olmayan kentin hikayesi olmaz”
Vizyonu olmayan bir kentin hikayesi olamayacağını belirten İmamoğlu, ”Hedefi olmayan kentler, geride kalır, spekülasyona açık hale gelir; buralarda eşitsizlik, yoksulluk, israf ve kayırmacılık ön plana çıkar. Bu düşünceyle biz, İstanbul’un 30 yıl sonra 50 yıl sonra nereye varması gerektiğine dair bir vizyon ortaya koyup, o doğrultuda tek vücut olmak ve hedeflerimize odaklanmak zorundayız’. Bu vizyonu bugünden hayata geçirirken, ekoloji, çevre ve iklim çok hayati bir noktada. Dünyanın bütün kentleri çevresel bir yıkıma doğru giderken, bu konuyu kesinlikle öteleme şansımız yok. Bu yüzden 6 ay içerisinde, İstanbul Bölgesel İklim Eylem Planını hazırlayıp, hayata geçireceğiz” dedi.
”Temiz enerji çok önemli”
”Temiz enerji çok önemli önceliğimiz olacak” olacak diyen İmamoğlu, bu konudaki ilginç projelerini de anlattı:
”Nasıl başaracağız?”
İmamoğlu, hedeflerini nasıl başaracaklarına da sunumunda yer verdi: ”Elbette ki, tüm İstanbullular’la birlikte gerçekten katılımcı bir demokrasiyi bugünden inşa ederek. Demokrasisi gelişmemiş bir kentin bugünün koşullarında sorunları doğru bir şekilde çözmesi, ekonomik ve teknolojik kalkınmayı sağlaması mümkün değildir.
Bu kentin ekonomisinin gelişmesinin önündeki en büyük engel ‘Ben yaptım oldu’ mantığıdır. Biz bunu değiştireceğiz. Mahalleden başlayarak kentin tamamına yönelik katılım süreçlerini işleteceğiz. Bölge masaları kuracağız ortak sorunları olan ilçelerde, ortak çözümler geliştireceğiz. ‘İlçe Belediye Başkanları Koordinasyonu’ hedeflerimizden biri. Hangi partiden olursa olsun bu kentin sorunlarını çözmek için farklı görüşlere değer vereceğiz. Kent Konseyleri Koordinasyon Merkezini Büyükşehir Belediyesinde oluşturup kent konseylerinin irtibatını, bir arada iş yapma becerisini ve altyapısının gelişmesini destekleyeceğiz.
E – İstanbul online platformu ile tüm İstanbul halkının karar süreçlerine katılımını sağlayacağız. Hem yüz yüze ilişkilerin gelişebileceği kamusal alanları oluşturacağız, hem de teknolojik iletişim olanaklarıyla halkımıza katılım imkanı sunacağız. İstanbulluyu özgür, mutlu ve müreffeh günlere kavuşturacağız. Bunun için enerjimiz, tecrübemiz, vizyonumuz ve kadromuz var.”
”Bütün bu hedefleri şu 5 ilkeyle yapacağız” diyen İmamoğlu, bunları şöyle sıraladı: ”Her şeyden önce bir Kent Anayasası’yla. Toplumsal uzlaşmayla yazacağımız İstanbul’un yeni mutabakat belgesiyle, kente özen ve insana saygıyla, demokratik katılım ve ortak akılla, sürdürülebilirlik ve inovasyonla, yaşam kalitesi önceliği ile yapacağız.”
”Onlar başardı, biz de yapabiliriz”
”Eğer yeryüzündeki milletler başardıysa, biz neden başarmayalım” diyen İmamoğlu, sözlerini, ”Sizlere söz veriyorum. Benim yönetimimde tüm bunlar olacak. Tüm bunları birlikte yapacağız, birlikte başaracağız. 31 Mart Günü mutlaka sandık başına gidin ve oy kullanın. Mutlaka bu şahane şehrin geleceği için iradenizi gösterin. Sandık başında karar verirken kendinize şu soruları sorun lütfen: Hangi aday İstanbul’un potansiyelini yeniden açığa çıkarabilir? Hangi aday tüm adil bir şekilde tüm İstanbulluları kucaklayabilir? Hangi aday insanlarımızın refahını, mutluluğunu ve özgürlüğünü artırabilecek enerjiye, iradeye ve vizyona sahip? Hangi aday çeyrek yüzyıldır yapılan yanlışları, ihanetleri tekrar tekrar yapmayacak bir ortak akıl yaklaşımına sahiptir? Hangi aday İstanbul’u yeniden bir hoşgörü başkenti ve küresel çekim merkezi yapabilir? Hangi aday belediyecilikten anlar? İnsana saygıyı ve kentte özeni temel ilke kabul ederek sana hizmet edebilir? Bu sorulara kendi vicdanınızla cevabınızı verdikten sonra hiçbir başka sese kulak vermeyin: Basın mührü. İnanın ki en doğru kararı vermiş olacaksınız. Sizin kararınızla İstanbul’da yeni bir başlangıç mümkün olacak” şeklinde bitirdi.
İmamoğlu, konuşmasının ardından kendisine projelerin oluşmasına katkı sunan akademisyenleri, partilileri ve eşini sahneye davet etti. Sahnede toplu fotoğraf çekildi. İmamoğlu, daha sonra ayrı bir salona geçerek basın mensuplarının sorularını yanıtladı.